Sefehisar, Bergama, Kemalpaşa, Menemen, Buca ve Yeni Şakran’da taş ocağı izni için Çevresel Etki Değerlendirme’ye (ÇED) gerek yoktur kararları verildi.
Buca’da izin verilen bölge, orman alanında yer alıyor.
Yılda 275 bin dinamit patlatılmasına rağmen ormanın zarar görmeyeceği yönünde rapor çıktı.
Şakran’da taş ocağı için izin verilen bölge de, şehir merkezine sadece 250 metre uzaklıkta.
Son örnek ise Aliağa’dan. Güzelhisar Mahalle-si’nde yıllık 500 bin ton kapasiteli andezit-bazalt ocağı için ÇED gerekli değildir kararı verildi.
Aliağa’daki söz konusu alan 98.59 hektar. Taş ocağına en yakın yerleşim birimi 600 metre mesafede.
Güzelhisar ve Çıtan mahallelerine 2, Aliağa Merkezi’ne ise altı kilometre uzaklıkta.
Proje sahasının büyük bir bölümü 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda orman alanı olarak görünüyor. Küçük bir kısmı da makilik ve fundalık alanlar kapsamında yer alıyor.
Ayrıca 780 metre uzaklıkta Çıtak Göleti, 300 metre kuzey doğusunda ise Çıtak Göleti Sulama Sahası yer alıyor.
Orman Bölge, Devlet Su İşleri ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri bütün bunlara rağmen gerekli izinleri verdi.
İzin verildiğine göre demek ki taş ocağı; ne gölete ne ormana ve ne tarım alanlarına zarar veremeyecek.
Ama bu nasıl olacak, anlamak güç.
İzmirliler, taş ocaklarının kapatılması ya da çevreyi kirletmeyecek şekilde çalışmasını için gerekli tedbirleri almasını beklerken, son bir yılda İzmir’de onlarca yeni taş ocağının açılmasına onay verildi.
Andazit, bazalt, kil ve kalker ocağı ile kırma ve eleme tesisleri şeklinde verilen bu izinler, İzmir’i adeta bir taş ocağı kentine çevirdi.
Sadece son bir yılda Aliağa altı, Torbalı’da ve Çeşme’de dört, Selçuk, Urla, Menderes ve Bergama’da iki, Buca, Menemen, Bornova, Karaburun ve Beydağ’da da birer yeni taş ocağı açıldı.
Milyonlarca ton taşı kırma ve eleme kapasitesine sahip bu tesislerin pek çoğu da orman arazisi içinde yer alıyor.
İşin daha da vahimi, çevrelerinde verimli tarım arazileri ile zeytinlik alanlar bulunuyor.
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre İzmir’de; maden arama, işletme amaçlı madencilik faaliyetlerin 1.839 (1 milyon 839 bin metrekare) hektar alanda verilmiş devam eden izin bulunuyor.
İzinlerin gerekçesi ise kamu yararı.
Çevre Bakanlığı’nın İzmir ve Manisa için yaptığı ve kesinleşen 1/100 binlik planlarda da taş ocakları ve çimento fabrikaları için özel bir not var.
Söz konusu plan notlarında kent merkezinde taş ocakları ve çimento fabrikalarının ekonomik ömürlerini yitirinceye kadar çalışması öngörülüyor.
Ne yazık ki, izin verilen taş ocakları onlarca yıl daha faaliyetlerine sürdürecek.
Bugün alınan kararlar sadece bizi değil, torunlarımızı da aynı çevre sorunlarıyla uğraşmak zorunda bırakacak.